Kendini Gözlemlemek
KENDİNİ GÖZLEMLEMEK
Son zamanlarda pek çoğumuz tükenmişlik, yorgunluk, mutsuzluk gibi ağır enerjilerle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Günlük yaşamın telaşı, kolektif bilinçten akan ağır enerjilerle birleştiğinde yaşam enerjimiz tükeniyor. Her birimiz hayatımızın farklı bir alanında umutsuzluğa ve isteksizliğe sürükleniyoruz. Bir şeyler konusunda istek duyabilmenin ne ölçüde kıymetli olduğunu anladığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu haftamızın konusu tam olarak bu tükenmişlik haliydi. Bu hafta bu duygularla nasıl mücadele edebileceğimize yönelik sizlere çeşitli yöntemler sunduk. Ancak genel enerjisizlikle mücadele ederken kullanacağımız en önemli yöntem “kendimizi gözlemlemek”
Kendimizi idrak etmeyi, varlığımızı anlamlandırmayı günlük telaş içinde genellikle unutuyoruz. Hayatın akışı içinde gündelik işlerimize, telaşlarımıza kapılarak mekanik bir şekilde yaşamaya başlıyoruz. Umutsuzluğa kapıldığımız, yaşam enerjimizin tükendiğini hissettiğimiz zamanlarda bir anlığına durarak kendi varlığımızı fark edelim. Yaşam enerjimizin düşmesi ve umutsuzluk duygusu aslında potansiyelimizle de ilgilidir. Potansiyelimizi görmediğimiz, hayat amacımızdan uzaklaştığımız ve bizim için çizilen ilahi planı kabul edemediğimiz durumda umutsuzluk hissine kapılırız.
Peki, potansiyelimizi nasıl idrak edebilir ve hayat amacımızı nasıl tespit edebiliriz? Kendi potansiyelinizi ortaya çıkartabilmek için bazı sorular sorarak hatta bu soruları bir kağıda yazıp cevaplayarak bir başlangıç yapabilirsiniz;
- -Güçlü yönlerim nelerdir?
- Zayıf yönlerim nelerdir?
- Şimdi şu anda nerede olsaydım, ne yapıyor olsaydım kendimi mutlu hissederdim?
- Beni besleyen, mutlu eden, iyi hissettiren eylemler nelerdir?
Bu soruların cevapları size hayat amacınızı bulmak ve potansiyelinizi anlamlandırmak noktasında bir başlangıç yaptıracaktır. Hepinize şimdiden iyi okumalar.